Telefon
WhatsApp
İnstagram
Online Danışmanlık: 0 (533) 553 10 40

Varis Nedir? Varis Çeşitleri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?

Varis Nedir? Varis Çeşitleri Nelerdir? Nasıl Tedavi Edilir?

1. Varis Nedir ?

Varis bir toplardamar hastalığıdır. Toplar damarlarda değişik sebeplere bağlı olarak genişleme ve yapısal bozukluk oluşmasıdır ve bunun neticesinde de ağrı, şişme ve yer yer de damar tıkanıklıklarına kadar varabilen problemler yaratan bir hastalıktır. Bu hastalıkta ince kılcal tarzda varisler olabileceği gibi kalın (3 mm den fazla genişlikte) mavi renkli varis damarları da olabilir.


Toplardamar İçindeki kapaklar

2. Kaç tip varis vardır?

Varisler üç farklı gruba ayrılmaktadır. Yetmezlikli damarın büyüklüğüne ve varis oluşumunun konumuna göre farklı yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Varis çeşitleri şu şekildedir;

2.1. Telenjektazi (Kılcal damar varisleri): Genellikle 30 ila 70 yaş arasındaki kadınlarda genetik ve hormonal değişimlere bağlı olarak açığa çıkmaktadır. Yüzeyel gelişen bu varislerin çapları genellikle 1 milimetreden daha azdır. Mavi ve kırmızı renkte görülen telenjektaziler genellikle kabarık değildir. Bu varisler genellikle kozmetik sorunlar ve nadiren ağrı gibi şikayetlere neden olmaktadır.

Telenjiektazik VarisTelenjiektazik Varis

2.2. Retiküler (Orta boy varisler): Bacakta her bölgede görülebilen bu varisler genellikle diz arkasında ve üstünde oluşmaktadır. Hafif kabarık yapıda ve kırmızı, mavi renkli olan retiküler varisler ağrıya ve kozmetik problemlere neden olabilir.

2.3. Büyük Toplardamar Varisleri: Çapları 3 milimetreden büyük olan, gözle ve elle hissedilebilen büyük toplardamar varisleridir. Bunlar genellikle büyük kıvrımlar oluşturmakta ve baldır bölgesinde görülmektedir. Zaman içerisinde büyüyebilen büyük toplardamar varislerinin mutlaka tedavi edilmeleri gerekmektedir. Aksi halde damar tıkanıklıklarına neden olabilir.


3. Tedavi olduktan sonra da varis tekrarlar mı?

Çoğunlukla tedavi olduktan sonra varis tekrarlamaz, ancak kronik bir hastalık olduğu için tekrarlama riski vardır. Hem vasküler cerrahi hem de vasküler ultrasonografi yapabilen cerrahların bu hastalığın tedavisinde daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü hastanın operasyonunda günümüzde kullanılan laser veya radyofrekans gibi kapalı yöntemler iyi ultrasonografi bilmeyi gerektirmektedir. Bunun yanı sıra hastaların ameliyat öncesi dopler USG ile cerrah tarafından değerlendirilmesi cerrahi başarıyı arttırmaktadır. Varis hastalarında tedavi sadece laserle bitmeyip miniflebektomi gibi cerrahi girişimlerde beraber yapılabileceği için tedavinizi üstlenecek doktorun iyi USG bilen bir Kalp ve Damar Cerrahı olması eksiksiz tedavi almanız için doğru olandır.

Uygun şekilde tedavi edilen hastalarda tekrarlama riski %1-2 arasında değişmektedir.

4. Yıllardır büyük varislerim var ama şikayetim yok tedavi gerekir mi?

Varis hastalığı şikayet yaratmasa bile komplikasyon yarattığında ölüme bile sebebiyet verebilecek bir takım hadiselere neden olabilir. Örneğin yüzeyel varislerdeki genişleme bazen normalin 10-15 katına kadar ulaştığı için bu bölgede pıhtı oluşumuna neden olabilir.  Bu pıhtı oluşumu da akciğer embolisi riskini oluşturabilir.

Bunun yanı sıra varisler bacaklarda şişme sebebi olabilir, kaşıntı, yorgunluk, gece krampları olabilir. Varisin en önemli geç problemi ise tedavi edilmemiş ileri dönemlerde bacaklarda iyileşmeyen yaraların oluşmasıdır.  İyileşmeyen varis ülserleri oluşması hastalarda hiç de hoş olmayan, günlük aktivite ve hayat kalitesini bozan problemlere neden olabilmektedir.

5. Kılcal varisler tedavi edilebilir mi?

Kılcal varisler klinik sınıflama da birinci basamakta yer alan varis grubudur. Bu varislerin tedavisinde günümüzde skleroterapi ya da halk arasındaki ismiyle köpük tedavisi güncel tedavi yöntemi olarak yer almaktadır. Bunun yanı sıra transdermal lazer ve radyofrekans uygulamaları da yapılabilmektedir, fakat tabii ki yapan kişinin tecrübesi burada çok önemlidir.  Yapılabilen en ince damara kadar skleroterapi yapılması iz kalmaması ve daha sorunsuz iyileşme anlamında yararlı olmaktadır. Şunu da unutmamak gerekir ki bu ince kılcal varisler çoğunlukla genetik sebepler ve hormonal sebeplere bağlı oluştuğu için tekrarlama ihtimali mevcuttur. Hastaların nasılsa tekrarlayacak diyerek tedavi olmaması en kötü seçenektir, çünkü bu ince varisler giderek büyüklük ve sayı bakımından artarak bacaklarda zamanla daha kötü görünümlerin ve ağrıların oluşmasına neden olabilir.

6. Köpük tedavisi oldum sertlikler ve lekeler oluştu ne yapmalı ?

Köpük tedavisi sonrası sertlik ve lekeler oluşması bazı hastalar için beklenen ancak çok nadir görülen bir durumdur.. Özellikle kalın varislere yapılan skleroterapi sonrası sertlikler çok rahatsız edici boyutlara varabilir. Bu sertliklerde eğer doktorunuza bilgi verirseniz bazı müdahaleler ile hastaların rahatlaması söz konusudur. İşlemden yaklaşık 10 gün sonra damarın sertliğini giderici işlemler yapılabilir. İnce varislerde bazen yapılan bölgelerde bir renk değişimi olabilmekte, bu renk değişimi de çoğunlukla bir takım ilaçlarla veya lokal uygulamalarla kaybolmaktadır.

7. Her varis hastasına kapalı ameliyat uygulanabilir mi?

Her varis hastasına kapalı ameliyat uygulanamaz. Kapalı ameliyat çoğunlukla daha önce cerrahi geçirmemiş, toplar damar sistemi bir radyofrekans veya lazer kateterin geçmesine uygun şekilde olan ve çok geniş olmayan varis damarlarında (safen venlerde) yapılabilir. Safen ven belli bir çapın üzerinde olan hastalarda kapalı ameliyat uygulanması risklidir.

8. İç varis nedir ?

Bacaklarımızda, derin toplardamar sistemi, yüzeyel toplardamar sistemi ve perforan toplardamar sistemi şeklinde 3 farklı toplardamar ağlarımız vardır. Derin toplardamardaki kaçağa halk arasında iç varis tıp camiasında ise derin ven yetmezliği denilir.  Fakat hiç unutmamak gerekir ki derin ven yetmezliği tablosunun teşhisini mutlaka venöz doppler ultrasonu iyi bilen bir hekimin hem yatarak hem de ayakta yapacağı dopler USG muayeneleri ile değerlendirmesi gerekmektedir.

9. Derin Ven trombozu geçirenlerde varisler tedavi edilebilir mi?

Derin ven sisteminin tıkanması sonrasında destekleyici bir damar sistemi olarak yüzeyel sistemin gelişmesi ve büyümesi oluşmaktadır. Daha sonra derin ven sistemi açılsa bile bu yüzeyel sistem bu şekilde genişlemeye bağlı olarak hastalarda sorun yaratabilir.

Derin ven trombozu geçiren hastalarda yüzeyel ven yetmezliğinin tedavi edilip edilmeyeceği derin ven yetmezliğinin ne kadar açıldığı ve derin ven damarları performansıyla da ilişkilidir. Bu sebepten dolayı ameliyat öncesi çok detaylı değerlendirmek ve ameliyat kararını dikkatli vermek gereklidir, aksi takdirde derin ven trombozu geçiren hastalarda bazen yapılacak varis cerrahileri hastalarda daha büyük problemlere neden olabilir.

10. Variste cerrahi dışında sülük ile tedavi edilebilir mi?

Maalesef günümüzde sülük tedavisi hastalarımız tarafından yanlış bilgilendirme ve yönlendirmelerle kullanılmaktadır. Fakat bunun tıbben geçerli bir tedavi olmadığını söylemem gerekir. Günümüzde modern tıp biliminin vermiş olduğu çerçevede biz genellikle ilaç tedavisini, kompresyon tedavisini yani varis çoraplarını, skleroterapiyi ve ameliyat tedavisini hastalarımıza önermekteyiz.

Sülük tedavisi yapılan hastalarda sülüğün bir kere tuttuğu bölgede iz kalma ihtimalinden tutun da, farklı hastalara kullanılan aynı sülükler ile başka hastalara bulaşıcı bazı infeksiyon hastalıklarının da geçmesi söz konusudur.

11. Köpük tedavisi olduktan sonra varisler tekrar edebilir mi?

Klinik sınıflama olarak birinci basamaktaki ince varisler genellikle genetik faktörlere ve hormonal faktörlere bağlı olarak bayanlarda sık rastlanır.  Bu nedenle ve hastalığın kronik olması nedeniyle ince varisler tekrarlayabilir. Biz bu varisleri tedavi ederek, var olan ince varislerin daha büyük boyutlara varmasını engelleyerek, hastayı hem ağrı hem de kozmetik olarak rahatsız etmesinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Skleroterapi önemli ve iyi bir tedavi yöntemidir, tecrübeli ellerde çok başarılı sonuçlar elde edilir.

12. Varis tedavisinde hangi yöntemi tercih edelim açık cerrahi mi kapalı mı?

Varis ameliyatları günümüzde açık veya kapalı olarak yapılabilmektedir ama hastadan hastaya değişiklikler vardır bu sebepten dolayı hastaya göre karar vermek gereklidir. Genellikle günümüzde pratik uygulamada %95 üzerindeki hasta grubuna kapalı ameliyatlar uygulanabilmektedir. Ancak teknik olarak %5 civarı bir hasta grubunda (damar çapının çok geniş olmasına, birtakım yapısal bozukluklara veyahut daha önce geçirmiş olduğu damar tıkanıklığına bağlı) kapalı ameliyat tercihinin çok yerinde olmadığı bilinmektedir.  Bu tür hastalarda ve açık operasyon olmayı tercih eden hastalarda, açık cerrahi tercih edilmesi daha uygundur ve daha iyi sonuç elde edilebilir.

13. Varis tedavisi sonrası varisin tekrarlamaması için ne yapılmalıdır?

Varis tedavisi sonrası bu rahatsızlığın bir kronik venöz yetmezlik hastalığı olduğunun  çok iyi anlatılması gerekmektedir. Mutlaka bu hastaların düzenli doktor takibinde yıllık bir kez muayeneden geçmeleri gereklidir.

Bunun yanısıra hayat tarzı değişiklikleri, düzenli spor yapılması, kilo vermesi, bol su tüketilmesi, düzenli varis çorabı kullanımı, sigara ve alkol kullanmamak varis oluşumunu azaltan faktörlerdir.

Ayrıca sıkı elbiselerin giyilmemesi ve topuklu ayakkabı kullanılmaması gereklidir.

14. Lazerle varis tedavisi olduktan sonra kapatılacak olan damar ileride bypass cerrahisi için gerekli olmaz mı?

Varis cerrahisi kararı alınan damarlar deforme ve yapısal olarak bozulmuş kalınlaşmış damarlardır, bu damarlar zaten bacağınız da dursa bile bypass ameliyatı için kullanılmaz.  Biz bu damarların yerine başka bölgelerden alınan bypass yedek damarlarını kullanmaktayız. Mesela her 2 kolumuzda ve göğüs kafesinde yer alan atar damarlarımız mevcut, bacağın başka bölgelerinden veya kolumuzdan alınacak toplar damarlarda yine bypass için kullanılabilecek yedek damar bölgeleridir.

15. Varise neden olan damar lazerle kapattığımız zaman bacakta bir dolaşım sorunu olur mu?

Uygun değerlendirilmiş hastalar da olmaz. En riskli grup esasında damar tıkanıklığı geçirmiş olan hastalardır.  O hastaların çok detaylı değerlendirilmesi derin damar sisteminin performansının ameliyat öncesi çok iyi incelenmesi gerekmektedir.   Normal insanlarda yüzeyel toplar damarın kapatılması da bacak dolaşımını bozmaz çünkü bacak dolaşımını sağlayan 3 tane toplar damar sistemi var; Yüzeyel, derin ve perforan damar sistemleri.

Cerrahi olarak kapattığımız yüzeyel ve kısmi olarak perforan sistemlerdir.

16. Genital bölgesinde varisleri olan hastalarda tedavi nasıl yapılır?

Vulva ve vajina bölgesi varisleri son zamanlarda çok problem yaratan bir klinik tablodur. Fakat bunların da günümüzde modern tıpla tedavileri mümkündür. Genital bölge varislerinde genellikle hastaların pelvik ven konjesyon sendromu yönünden çok detaylı değerlendirilmesi gerekmektedir. Karın içi bölgesindeki özellikle yumurtalık toplardamarına bağlı geri kan kaçakları hem rahim hem de genital bölge üzerinde dışarıdan varis oluşumuna neden olabilmektedir ve ciddi ağrılara neden olmaktadır.

Hastalarda hem adet ağrılarına hem de cinsel ilişki sonrası ağrılara neden olabilmektedir. Günümüzde bu hastalığın teşhisine yönelik olarak dopler ultrason, MR anjiografi yöntemleri ve venografi yöntemleriyle sorunlu olan damar tespit edilip kapalı yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Hastalar da oldukça rahat ve konforlu bir hayat yaşayabilir hale gelebilmektedirler.